Ünlü Türk Ressamları
HOCA ALİ RIZA
Hoca Ali Rıza özellikle peyzaj alanında üstün şiirsel nitelikli bir üslup varlığı gösteriyor. Büyük bir eğitici etkinliği olan sanatçı çeşitli çizim etütlerini kapsayan taş baskısı albümlerle, Türk resminin yenilenme olgusunu geniş kesimlere yaymış, giderek Efsaneleşen bir isim olmuştur.
İBRAHİM ÇALLI
İbrahim Çallı, kendi kuşağı içindeki sanatçılar arasında uçarı denebilecek bir üslup dinamiziyle karşımıza çıkar. Resimlerine yerel bir atmosferin tadını kazandırmakta, izlenimci sınırları aşan bir duyarlılığa sahiptir.
SÜLEYMAN SEYYİD
Natürmort temasına karşı yoğun ilgisiyle bilinen Süleyman Seyyid, peyzaj ve figür alanında da üstün yeteneklerini kanıtlıyor. Süleyman Seyyid özellikle resim düzeninin içerdiği yön zıtlıklarında ifadesini bulan üslup dinamizmiyle özgün yerini kazanıyor.
HİKMET ONAT
Hikmet Onat 1914 kuşağının bazen hafif ışık titreşimlerine yönelen üslup anlayışına farklı boyutlar getirmiş geniş ve enli tuş bireşimlerinden oluşan bir tarz geliştirmiştir
RUHİ AREL
M.Ruhi , gerçekçi temaları yorumlamakta yaşıtı olan diğer ressamlardan daha büyük bir duyarlılık göstermiş ve resimlerine yoğun bir yerel atmosfer kazandırmakta en büyük başarılardan birini ortaya koymuştur.
AVNİ LİFİJ
20.yy ilk çeyreğinde etkin olan üslup çabaları arasında, en başta sözü edilmesi gereken sanatçının Avni Lifij olduğu söylenebilir.Avni Lifij, lirizmin doruğunda sayılabilecek üstün bir renk yeteneğiyle, sağlam bir desen uğraşını bir arada yürütebilen ender sanatçılardan biridir.
TURGUT ZAİM
Türk resim sanatının cumhuriyet dönemi ile birlikte açılan yeni ve özgün atılımları içinde, köy temalarına yönelik figür üslubuyla Turgut Zaim’in oluşturmayı başardığı ulusal-yerel atmosfer, hala aşılamamış bir değer sistemi gibidir.
ALİ AVNİ ÇELEBİ
Üslup yaklaşımını, düzenin konstrüktif bir ilke çevresinde oluşmasına bağlıyan Ali Çelebi’nin bunun yanı sıra ifadeci bir anlatıma yönelik değer ölçütlerinin araştırısı içinde olduğu da görülür.
ZEKİ ANTİK SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ
Antikayı yeni nesillere aktarabilmek, parçası olduğumuz bu müthiş tarihi daha çok kişiyle paylaşmak ve geçmişin günümüzü aydınlatması için faaliyet göstermeye başladık.
ZEKİ ANTİK 1980´ den beri ÜSKÜDAR´ da Antikaya ilgisi olanların, koleksiyonerlerin, dekorasyoncuların ve antika ticareti ile uğraşan esnafların aradıklarını bulabilecekleri, ellerindeki eserleri değerlendirebilecekleri bir mekan olmanın yanı sıra ´´ Mirasımıza Sahip Çıkmak ´´ düşüncesi ile mobilyadan küçük objelere ve tüm dünya ülkelerinin dekorasyon ürünlerini bulabileceğiniz, tamir, bakım ve restorasyon işlerini tecrübeli ustalarımız tarfaından yaptırabileceğiniz bir firmadır.
Şirketimiz 1994 yılından itibaren Avrupa ülkelerinden kültürümüze ait Antik eserlerin ithalinin yanı sıra diğer ülkelerin kültür ve sanatını taşıyan antika ürünlerin genelinin ithalini yaparak müşterilerimizin ve antika sektöründe faaliyet gösteren firmaların ihtiyaçlarını karşılamaktadır.
ÜRÜNLER CİLA VE TAMİR KİRALAMA İLETİŞİM
İbrahim Safi
1898 yılında Nahçıvan’da doğdu, 1983 yılında İstanbul’da öldü. Moskova Güzel Sanatlar Akademisi’nde başladığı eğitimini yarıda bırakarak 1923 yılında Sanayi-i Nefise’de tamamladı. Bir bölümü Münih’te olmak üzere 1955 yılından itibaren 10 yıl yurtdışında araştırma yaptı. Rus resminin bir ölçüde izlenimci paletle yumuşatılmış etkilerini yansıtan sanatı, peyzaj geleneği üzerine kuruludur. İstanbul’un tarih ve doğa zenginliği, resimlerinde canlı ve ışıltılı renklerle yer alır.
Ayetullah Sümer
1905 yılında İzmir’de doğdu, 1979 yılında İstanbul’da öldü. 1925 yılında Fransa’ya gitti ve Güzel Sanatlar Okulu’nda dersleri dışarından izledi. Güzel Sanatlar Birliği yönetiminde çalıştı ve öğrencileri ile As Grubu adı altında sanat topluluğu oluşturdu. Türkiye’de Güzel Sanatlar Birliği’nin geleneksel sergileriyle akademik-doğacı bir anlayışın düzeyinde yaygınlık kazanmış olan sanat anlayışının temsilcileri arasında yer alır. Bu anlayışa, doğa biçimlerini foto-realist bir çizgiye yakınlaştıran ve zaman zaman biçimsel bir idealizm arayışına yönelen eğilimiyle yeni bir alternatif oluşturur.
Cevat Erkul
1897 yılında İstanbul’da doğdu, 1981 yılında İstanbul’da öldü. Ailesinin hukuk okumasını istemesi üzerine bir süre hukuk okudu. İDGSA Resim Bölümü’nde Hikmet Onat Atölyesi’nde çalıştı. Zamanını sanata ayırmak düşüncesi ile yargıtay üyeliğine kadar yükseldiği mesleğinden ayrıldı. İzlenimci palete bağlıdır. İstanbul görünümlerini ışık etkileri içinde yansıttığı resimlerinde Çallı kuşağının yaygınlaştırdığı anlayışa sonuna kadar bağlı kalmıştır.
Halil Paşa
1857 yılında İstanbul’da doğdu, 1939 yılında öldü. 1876 yılında kolağası rütbesiyle Askeri İdadiye resim öğretmeni olduğunda, dar vee sınırlı alanda ilerlemenin mümkün olmadığını anlayınca Paris’e gitti. 1908 yılında emekli oldu ve sanata yöneldi. Sanata meraklı öğrencilere resim dersleri verdi ve ilk kadın ressamlardan Müfide Kadri de Halil Paşa’nın öğrencisidir. Asker ressamlar kuşağının son önemli temsilcisidir. Başta manzara, portre türünde önemli yapıtlar bırakmıştır. Resimlerinin bütünüyle izlenimci tekniği yansıtması nedeniyle bu yolu açanlar arasında yer alır. Boğaz’ın şiirli ışığını ilk keşfeden o olmuştur.
Hayri Çizel
1891 yılında Edirne-Dimetoka’da doğdu, 1950 yılında İstanbul’da öldü. Asıl adı Hasan Hayrettin Çizel’dir. Edirne İdadisi’nde Hasan Rıza Bey’den resim öğrendi. Daha sonra Sanayi-i Nefise’de resim dersleri aldı. Devlet bursuyla Almanya’ya gönderildi ve Hofmann’ın atölyesinde çalıştı. Yurda döndüğünde çeşitli okullarda resim öğretmenliği yaptı. Tarihsel temaları işleyen resimlerinden sonra bütün çabasını peyzaj üzerine yoğunlaştırmış olup 1914 kuşağı ressamlarının izlenimci paletine yakındır. Göksu’dan, Hisar’dan, Kandilli’den, Anadoluhisarı ve Kurbağalıdere’den yaptığı peyzajlarında, açık hava resminin renk ve ışık etkilerini yansıtan değerleri egemendir.
Hikmet Onat
1882 yılında İstanbul’da doğdu, 1977 yılında öldü. Bahriye Mektebi’nde okurken bir taraftan da Sanayi-i Nefise’ye devam etti. Daha sonra Avrupa sınavını kazanarak Paris’e gitti. Döndükten sonra akademide emekli olana kadar çalıştı. Sergi düzenlemekten kaçan sanatçının ilk sergisi ölümünden birkaç ay önce açıldı. Bir açık hava ressamı olarak nitelendirilen sanatçının, özellikle deniz manzaralarına yakın duruşunda bahriye subayı olmasının da payı vardır.
Resimlerinde tuş tekniğinin ağır bastığı görülür. İstanbul’un şiirsel görüntülerini, renk tonlarına dayanan plan ayrımlarıyla vermeye çalışır. Bu yönüyle çağdaş sanatımızda usta bir peyzaj ressamıdır.
Hüseyin Avni Lifij
1889 yılında Samsun-Kavak’ta doğdu, İstanbul’da 1927 yılında öldü. 93 harbinde Türkiye’ye göç eden bir ailenin çocuğudur. Sanayi-i Nefise’de kısa süre eğitim aldıktan sonra Paris Güzel Sanatlar Okulu’na gönderildi. Düşünsel içerik, şiirsel alegori, onun resimlerini, daha çok Fransız sembolistlerinin ya da romantiklerinin sanat anlayışına yaklaştırır. Gölgesi ufka düşen ağaçlar, servilikler, kızılımsı bir güneşin aydınlattığı gizemli manzaralar içli bir melankolinin ördüğü ıssız yollar iç dünyanın dışa vurulduğu karmaşık ilişkiler Lifij’in resimlerine içli bir şiirsellik katar.
Naci Kalmukoğlu
1896 yılında Harkof’da doğdu, 1954 yılında İstanbul’da doğdu. 1917 ihtilali nedeniyle yarıda kestiği Güzel Sanatlar Akademisi’nde öğrenim gördü. Kalmuk Türkleri’nden olan sanatçı ihtilalden sonra Kırım ve daha sonra Türk yurttaşlığına geçti. Peyzaj, portre ve çıplak konuları üzerinde yaygınlaşan çalışmalarında, gelenekçi Sovyet realizmini, yer yer akademik bir düzeye kayan izlenimci bir yapı gözlenir. Ele aldığı konulara hakim tutumu, desen ve renk bilgisi TGSB’nin ortak disiplini ile buluşturmuştur.
Nazmi Ziya
1881 yılında İstanbul’da doğdu, 1937 ylında İstanbul’da öldü. Babası Dahiliye Nezareti Muhasebecisi Ziya Bey’dir. İlk özel resim derslerini Hoca Ali Rıza’dan aldı. 1902 yılında Sanayi-i Nefise’ye girdi. 1908 yılında mezun oldu ve Paris’e gitti. Marsel Bacbet ve Royer’in öğrencisi oldu. 1909 yılında Cormon’un atölyesine girerek 1914 yılına kadar çalıştı. Yurda döndüğünde 1918-1921 ve 1923-1927 yılları arasında Sanayi-i Nefise’de müdürlük yaptı.
Osman Hamdi
1842 yılında İstanbul’da doğdu, 1910 yılında öldü. Paris’te hukuk okurken bir taraftan da Güzel Sanatlar Okulu’na devam etti. Yurda döndükten sonra çeşitli memurluklarda bulundu. İstanbul Akeoloji Müzesi’nin ukurlmasına katkıda bulundu. Bir Asar-ı Atika nizamnamesi hazırlayarak eski eserlerin yurt dışına kaçırılmasını önlemeye çalıştı. Arkeolog ve müzeci olarak tanınan sanatçı, çağdaş resim sanatımıza kompozisyon türünde figürü oryantalist bir yaklaşımla getirmiştir. Ayrıntıyı, bütünsel bir düzen içinde kavrayış, Osman Hamdi resimlerinin temel özelliğidir.
Sami Yetik
1878 yılında İstanbul’da doğdu, 1945 yılında öldü. 1906 yılında birincilikle bitirdiği Sanayi-i Nefise’de öğrenim gördü. Daha sonra Fransa’ya gönderildi. Kuleli’de resim öğretmeni oldu. Gazetelerde sanat üzerine makaleler yazdı. Asker ressamlar yetişmesinde etkin görevler aldı. 1. Dünya Savaşı yıllarında Boğaz’da müstahkem mevkilerde görev yaparken yakından izleme olanağı bulduğu savaş sahnelerini resimlerinde işledi. Kurallara, klasik disipline bağlı bir sanatçı olarak görünmesine rağmen, sanatı serbest tuşların özgür akışı içinde biçimlenir.
Selahattin Teoman
1901 yılında İstanbul’da doğdu, 1980 yılında ABD’de öldü. 1920 yılından sonra Şevket Dağ ve Halil Paşa ile çalıştı. 1954 yılında Güzel Sanatlar Akademisi’nde Ali Çelebi Atölyesi’ne devam etti. GSB’ne üye oldu. Çoğunluğu İstanbul peyzajlarından oluşan resimlerinde izlenimci anlayışın izleri görülür.
Şevket Dağ
1876 yılında İstanbul’da doğdu, 1944 yılında öldü. Sanayi-i Nefiseyi 1897 yılında bitirdi. Çeşitli okullarda resim öğretmenliği yaptı. Güzel Sanatlar Birliğini’nin kurulmasında görev aldı. Sivil ressamlar kuşağınını ilk üyelerindendir. Resim sanatımızda iç mekan (enteryör) ressamı olarak tanınır. Camii içlerinin loş ve sessiz atmosferi resimlerinde gizemli bir görselliğig göz önüne çıkarır. Resmin kyasik tür sınıflandırılması dışında özel bir tema ressamı olarak öncülük yapmıştır.
Üsküdarlı Cevat
1970 yılında İstanbul’da doğdu, 1939 yılında öldü. Harbiye’yi piyade subayı olarak 1892 yılında bitirdi. Öğrenci iken “Kuleli Ressamı” olarak ün yaptı. Görev yaptığı yerlerde, gezdiği, gördüğü mekanları resimlerine taşıdı. Türk Ressamlar Cemiyeti kurucu üyelerindendir. Sanatçı arkadaşlarının tabiri ile Üsküdarlı Cevat “yeşil ovaları, dumanlı dağları, çöllerin kızgın kumlarını, kızıl ve koyu mavi semasını, bize tanıtır ve bu yönüyle değişik yörelerin, iklimlerin manzalarını sunar”. Sanatçı, asker ressamlar kuşağının ikinci temsilcileri arasında yer alır ve birinci kuşağın getirdiği doğacı-gerçekçi sanat anlayışını sürdürür. Daha çok usta bir suluboya ressamı olarak bu tekniğin Türkiye’deki öncüleri arasında yer alır.
İbrahim Balaban
1921 yılında Bursa’ da doğdu. Nazım Hikmet’i tanıyarak onunla birlikte hapiste resim çizmeye başladı. Resmin yanı sıra felsefe, sosyoloji, ekonomi-politik konularında pratik bilgiler edindi. 1961 yılında Yeni Dal Grubu ressamlarına katıldı. Resimlerinden dolayı tutuklandı. Saban ardındaki köylü figürüne ağırlık verdiği köy yaşamını kendine özgü bir resimsel düzen anlayışı içinde yorumladığı çalışmaları safyürek bir özle doludur.
Abidin Dino
1913 yılında İstanbul’da doğdu, 1993 yılında Paris’te öldü. İlk çalışmalarını Artist dergisinde yayımladı. 1933 yılında ise arkadaşları ile birlikte D Grubu’nu, 1940′ta ise Liman Ressamları (Yeniler) Grubu’nu oluşturdu. 1952 yılında kesin olarak Paris’e yerleşti. Değişik dönemlerde Fransa Plastik Sanatlar onur başkanlığı ve New York Dünya Sergisi sanat danışmanlığını yaptı. Resimleri, düşünsel ve görsel temeller üzerine oturur. Dönemsel çalışmaları birbirine bağlayan; bu düşünceselliğin, görselliğin sürekliliği ve kendi içindeki organik ilişkisidir.
Ali Avni Çelebi
1904 yılında İstanbul’da doğdu, 1993 yılında öldü. 1918 yılında Sanayi-i Nefise’de öğrenim gördü. 1922 yılında arkadaşları ile birlikta Münih’e gönderildi. Yurda döndüğünde resim öğretmenliği yaptı.Yakın arkadaşları ile birlikte Müstakiller Grubu’nu oluşturdu. 1944 yılında 6. DRHS’de birincilik ödülünü, 1966 yılında Tahran Bienali Birincilik Ödülü’nü kazandı. Müstakiller Grubu ile çağdaş Türk resmine aşılanan yeni anlayışın öncüleri arasında yer alır. Hacimsel tasarım ve kitle etkisi bu anlayışı belirleyen başlıca değerlerdir.
Aliye Berger
1903 yılında İstanbul’da doğdu, 1974 yılında öldü.Sanatçı bir aliden gelen Berger, 1. Dünya savaşı yıllarında okulu kapanınca boş zamanlarında desen dersleri aldı.1947-1950 yılları arasında J.B.Wright atölyesinde gravür çalışmaları yaptı. 1954 yılında AICA’nın İstanbul’daki genel kurulu nedeniyle Yapı Kredi Bankası’nın düzenlediği resim yarışmasında birincilik ödülü aldı. Resimleri, gravür tekniğinde olup yaşamını büyük ölçüde etkileyen Büyükada peyzajını ve yöre özelliklerini içerir.
Avni Arbaş
1919 yılında İstanbul’da doğdu. İDGSA Resim Bölümü’nü bitirdi. 1946 yılında Paris’e gitti ve 1976 yılına kadar çalışmalarını orada sürdürdü. 1981 yılında Atatürk’ün 100. doğum yıldönümü nedeniyle düzenlenen yarışmada başarı ödülü aldı. Doğa ile kökensel bağını koparmadığı resimleri, ölüdoğa ve figür gibi belirli konular çevresinde, lekeci anlayışın gerekleri yönünde gelişir.
Bedri Rahmi Eyüboğlu
1911 yılında Görele’de doğdu, 1975 yılında İstanbul’da öldü. 1927 yılında GSA’ya kaydını yaptırdı. İki yıllık öğrenimden sonra Paris’e gitti. 1932 yılında tekrar Paris’e giderek A. Lhote atölyesinde bir yıl çalıştı.1972 yılında DRHS’de birincilik ödülünü aldı.272 m2 büyük mozaik panosuyla 1958 yılında Uluslararası Brüksel Fuarı’nda büyük ödülü kazanmıştır. 1969 yılında Sao Paulo Bienali’nde onur ödülü almıştır. Az malzemeyle çok şey anlatma sanatı olarak tanımladığı halk sanatı, sanatçının coşku dolu bir üretimle biçimlenen resimlerinde tükenmez bir kaynak oluşturur.
Cevat Dereli
1900 yılında İstanbul’da doğdu, 1989 yılında öldü. 1915 yılında kaydını yaptırdığı Sanayi-i Nefise’de Onat ve Çallı’nın öğrencisi oldu. 1922-1923 yıllarında arkadaşlarıyla Yeni Resim Cemiyeti’ni kurdu. 1928′e kadar devlet bursuyla Paris’e gitti ve orada çalıştı. Müstakiller Grubu üyeleri arasına katıldı. 1940 yılında DRHS’de birincilik ödülünü, 1977 yılında Sedat Simavi Vakfı Görsel Sanatlar Ödülü’nü ve 1981 yılında Atatürk’ün 100. doğum yılı nedeniyle düzenlediği sergide devlet ödüllerinden birini kazandı.
Devrim Erbil
1937 Salihli doğumlu. 1955′te İDGSA Resim Bölümü’nde galeride Halil Dikmen, atölyede Bedri Rahmi ile çalıştı. 1959′da arkadaşları ile birlikte “Soyutçu 7′ler Grubunu” kurdu. 1965 yılında İspanya hükümetinin bursuyla Madrid ve Barselona’da çeşitli incelemer aptı. 1966 yılında “Tahran Bienali” birincilik ödülünü, 1973 yılında “Kültür Bakanlığı 50 Yıl Resim-Heykel Yarışması” Atarük ve Cumhuriyet Ödülünü, 1991 yılında ise “Kültür Bakanlığı Devlet Sanatçısı Ödülünü” aldı. Bunların yanında beş tane çeşitli yarışmalarda ödülleri vardır. Boyaresimden özgünbaskı resme, değişik teknikleri deneyen sanatçı, 1980′li yıllardan sonra aynı dokuyu muhafaza etmekle birlikte, kuş sürüleri ve kıyı izlenimlerinin ışık efektleri altında titreşen görüntülerine ağırlık vererek yeni bir dönemi başlatmıştır.
Eren Eyüboğlu
1913 yılında Romanya’da doğdu, 1988 yılında İstanbul’da öldü. Romanya’nın Yaş kentinde GSA’nde resim öğrenimi gördü. 1930-1932 yılları arasında Paris’te Andre Lhote atölyesinde çalıştı.Sanat yaşamının ilk döneminde Lhote estetiğinin etkisi altınhda (konstrüktif) anlayışta çalışırken, daha sonra resimlerinde eşi Bedri Rahmi’nin sanatından etkilenerek daha renkçi ve yöresel resim anlayışına yöneldi. Anadolu gezilerinde ve özellikle Bursa yöresinde eldığı esinlerle, yöre yaşamını ve halk motiflerini, duyırlı bir anlatım içinde yansıttı. Renge yönelmiş olmakla beraber biçimin hakim etkisini ve kompozisyona genel kimliğini kazandıran yapısal yorumunu ihmal etmedi.Özellikle Türk kadın figürlerinin gruplar halinde işlelndiği resimlerinde kendine özgü bir üslup geliştirdi.
Erol Akyavaş
1932 yılında İstanbul’da doğdu, 1999 yılında ABD’de öldü. İDGSA Mimarlık Bölümü’nü bitirdi. Yurtdışında çeşitli sanat merkezlerinde çalıştı. Boyaresimleri yanında değişik araç gereçlerle oluşturduğu çalışmaları ve özgünbaskı türünde yapıtları bulunmaktadır. Geleneksel hat ve minyatürlerden aldığı esinlerle gerçekleştirdiği yeni çalışmalarında, bu tür alıntıları parça ve bütün bağlamında değerlendirmekte, kompozisyonun çatısını kendi sanat anlayışının yönlendirici etkenleri ışığında kurmaktadır.
Fatma Tülin Öztürk
1949 yılında İstanbul’da doğdu. B.Ü. Dilbilim Bölümü’nden mezun oldu. 1971 yılında Özer Kabaş’la resim çalışmalarına başladı. 1972 yılında İngiltere’ye gitti. Sanatçı resimlerinde, gözlemlediği nesne ve görüntüleri somut öğelerle vermekte, nesneyi büyük bir boşluk içinde yalın bir anlatım diliyle işlemektedir.
Füsun Sağlam
1953 yılında İstanbul’da doğdu. DTGSYO Grafik Bölümü’nü 1977 yılında bitirdi. Avusturalya’da grafiker-illüstratör olarak çalıştı. 1986 yılında Türkiye Jokey Kulübü Resim Yarışması’nda ödül olarak mansiyon kazandı. Büyük doğa parçalarını, uzak planda gören ve bütün içinde ayrıntılara yönelen peyzaj resimlerinde, sanatın köklü geleneklerinden aldığı esinlerle akademik formasyonun payını vurgulamakta ve sanatın dönüşümcü estetiğinin önemine atıfta bulunmaktadır.
Mehmet Güleryüz
1938 yılında İstanbul’da doğdu. 1966 yılında İDGSA Resim Bölümü’nü, 1970 yılında Paris’te uzmanlık eğitimini bitirdi. 1979 yılında 3. Sedat Simavi Vakfı Görsel Sanatlar Ödülü’nü, aynı yıl İstanbul Sanat Bayramı “Yılın Eğilimleri Sergisi” altın madalya ödüllerini aldı. Fırça tuşlarının birbirini izlediği kaotik bir form anlayışına ve psikolojik figür düzenlemelerine yer verdiği resimlerinde rengin ve biçimin çağrıştırıcı bir içerikle dolu olmasına özen gösteren sanatçı, çizginin yapısal etkisini renk bağlamında çözümlemeye çalışmakta, yaşamla organik bir anlam ilişkisinin görsel planda karşılığını yansıtmaktadır.
Nejad Melih Devrim
1923 yılında İstanbul’da doğdu, 1995 yılında Polonya’da öldü. İDGSA Resim Bölümü’nü bitirdi. Sanatı günümüz soyut resminin bir uzantısıdır, fakat etkileri somut olarak yansıtmaz. Çalışmaları kişisel deneyim ve birikimlerle kazanılmış bir görüşün ve duyarlılığın ürünüdür.
Neşe Erdok
1940 İstanbul doğumlu. 1963′te İDGSA Resim Bölümü’nü bitirdi.1965-1966 yılları arasında İspanyol hükümetinin bursuyla Madrid’de resim çalışmaları yaptı.1967-1972 yıllarında, devlet bursuyla ENSBA’da resim, fresk ve vitray öğrenimi gördü.1973 yılında, “16. DYO Sergisi” özel ödülünü, 1979 yılında “2. İstanbul Sanat Bayramı, Yeni Eğilimler Sergisi” başarı ödülünü, 1980 yılında “14. DYO Sergisi” mansiyon, 1981 yılında “Vakko Büyük Resim Yarışması” birincilik ödülünü, 1986 yılında “Sedat Simavi Vakfı Görsel Sanatlar Ödülü” nü aldı. Sanatçı, tekil figürü, anıtsal bir resim teması olarak, psikolojik boyutlarını ön plana çıkaracak anlatımcı bir uslupla yansıttığı çalışmalırında, anlam vurgusu ölçülü deformasyonlar içinde verilir.
Nuri İyem
1915 yılında İstanbul’da doğdu. N. Ziya, İ. Çallı, H. Onat atölyelerinde çalıştı. Leopold Levy’den dersler aldı. 1940 yılında yüksek bölümü açılan akademiye yeniden girdi. Toplumcu-gerçekçi sanat anlayışını paylaşan arkadaşlarıyla Yeniler Grubu’nu kurdu. Soyut ve soyut sonrası olmak üzere iki dönem altında biçimlenen Nuri İyem’in sanatı, akademi merkezli sanat görüşlerine karşıt bir seçenek üzerinde kimliğini buldu. Somut içerik ve resimsel yapı, doğa anlamında sağlam konstrüksiyon, bu resmi niteleyen başlıca elemanlardır.
Ömer Uluç
1931 yılında İstanbul’da doğdu. 1949-1953 yılları arasında Nuri İyem Atölyesi’nde ilk resim çalışmalarına yöneldi. 1950′li yıllarda ABD’de önce mühendislik sonra resim öğrenimi gördü. İçinde gizli figürsel oluşumlar saklayan resimleri, fırça tekniğine dayalı özgün bir dışavurum estetiği geliştirmeye yöneliktir.
Özdemir Altan
1931 yılında Konya’da doğdu. 1956 yılında İDGSA Resim Bölümü’nü bitirdi. 1971-1976 yılları arasında katıldığı bir yarışmada çeşitli ödüller aldı. 1948-1956 yılları arasında kübist çalışmaları dikkat çeker. 1960′lı yıllara kadar tuş tekniğine dayalı dışavurumcu elemanların ağırlıkta olduğu “romantik” dönem gözlenir. 1960′lı yıllardan sonra fantastik ve düşsel temalar kendini gösterir. 1970′te ise temalar halı sanatına yansır. Mekanik ayrıntıların kompoze edilmiş örnekleri üzerinde resmine de karışacak olan motifler halı desenlerinde yeni bir uygulama alanı bulur. Üçüncü boyut, renk, ışık ve derinlik gibi soyut kolajlar paralelinde ortaya çıkan yeni endişeler son dönem çalışmalarını biçimlendirmektedir.
Zeki Kocamemi
1900 yılında İstanbul’da doğdu, 1959 yılında öldü. 1916 yılında Sanayi-i Nefise’ye girdi. 1922 yılında Türkocağı hesabına Münih’e gönderildi. 1929 yılında yakın arkadaşı ile birlikte Müstakiller Grubu’nu kurdu. 1939 yılında DRHS’de “Atatürk’ün Cenaze Töreni” adlı tablosu ile birincilik ödülü kazandı. Resimlerinde doğa görüntüleri ve figürler, Cezanne estetiğinden kaynaklanan görüş uyarınca, hacim ve mekansallık ilkelerine göre biçimlendirilir.
Hoca Ali Rıza
1858 yılında İstanbul’da doğdu, 1930 yılında öldü. Rüştiye’deki öğrenciliği sırasında resime olan kabiliyeti ile dikkat çekmiştir. Bunun üzerine Nuri Paşa ve Süleyman Seyyit’ten desen dersleri aldı. 1884 yılında mezun olduğu Harbiye’ye hoca olarak atandı. İkinci Meşrutiyet’ten sonra kurulan Osmanlı Ressamlar Cemiyeti’ne başkanlık yaptı. Yurtdışına çıkmamış olan ressamlarımızdandır. Üsküdarlı olarak anılan sanatçı, yaşamı boyunca İstanbul’un bu yakası ile özdeşleşti. Yağlıboya çalışmış olmasına rağmen, daha çok bir karakalem ve desen ustası olarak, bu türe giren çok sayıdaki çalışması ile dikkat çeker.
Haluk Cemil Tanju
1911 yılında İstanbul’da doğdu. Amerika’da Antropoloji ve Güzel Sanatları yakından takip etme fırsatı buldu. Sanatçının özel stili, neo-empresyonistik bir tür taşımaktadır. Ressam tarihi çeşmeleri çalışırken özel stili dışına çıkarak grafik resim yoluyla tarihi çeşmeleri belgelemiştir.
Koleksiyoncuların en çok ilgi gösterdikleri bazı antikalar şunlardır: Cam eşya; saatler; metal eşya; mobilya; seramik ve porselen eşya; halı ve kilim.Eski gümüş , mobilyalar , halı , kilim , işlemeli bez , kadife bezler , yatak örtüleri , bakır eşyalar , avizeler , tablolar , resimler , kartpostallar , efemeralar , pul , eski paralar , radyo , telefon , daktilo , eski mekanik eşyalar , el yazması kitaplar , eski çizgi romanlar , taşplak , eski plak ve pikaplar , askeri kıyafetler , kılıç , kama , eski madalya ve nişanlar.