Ünlü Türk Ressamları
 HOCA ALİ RIZA  
Hoca Ali Rıza özellikle peyzaj alanında üstün şiirsel nitelikli bir  üslup varlığı gösteriyor. Büyük bir eğitici etkinliği olan sanatçı  çeşitli çizim etütlerini kapsayan taş baskısı albümlerle, Türk resminin  yenilenme olgusunu geniş kesimlere yaymış, giderek Efsaneleşen bir isim  olmuştur.
 İBRAHİM ÇALLI  
İbrahim Çallı, kendi kuşağı içindeki sanatçılar arasında uçarı  denebilecek bir üslup dinamiziyle karşımıza çıkar. Resimlerine yerel bir  atmosferin tadını kazandırmakta, izlenimci sınırları aşan bir  duyarlılığa sahiptir.
 SÜLEYMAN SEYYİD  
Natürmort temasına karşı yoğun ilgisiyle bilinen Süleyman Seyyid, peyzaj  ve figür alanında da üstün yeteneklerini kanıtlıyor. Süleyman Seyyid  özellikle resim düzeninin içerdiği yön zıtlıklarında ifadesini bulan  üslup dinamizmiyle özgün yerini kazanıyor.
 HİKMET ONAT  
Hikmet Onat 1914 kuşağının bazen hafif ışık titreşimlerine yönelen üslup  anlayışına farklı boyutlar getirmiş geniş ve enli tuş bireşimlerinden  oluşan bir tarz geliştirmiştir
 RUHİ AREL  
M.Ruhi , gerçekçi temaları yorumlamakta yaşıtı olan diğer ressamlardan  daha büyük bir duyarlılık göstermiş ve resimlerine yoğun bir yerel  atmosfer kazandırmakta en büyük başarılardan birini ortaya koymuştur.
 AVNİ LİFİJ   
20.yy ilk çeyreğinde etkin olan üslup çabaları arasında, en başta sözü  edilmesi gereken sanatçının Avni Lifij olduğu söylenebilir.Avni Lifij,  lirizmin doruğunda sayılabilecek üstün bir renk yeteneğiyle, sağlam bir  desen uğraşını bir arada yürütebilen ender sanatçılardan biridir.
 TURGUT ZAİM  
Türk resim sanatının cumhuriyet dönemi ile birlikte açılan yeni ve özgün  atılımları içinde, köy temalarına yönelik figür üslubuyla Turgut  Zaim’in oluşturmayı başardığı ulusal-yerel atmosfer, hala aşılamamış bir  değer sistemi gibidir.
 ALİ AVNİ ÇELEBİ  
Üslup yaklaşımını, düzenin konstrüktif bir ilke çevresinde oluşmasına  bağlıyan Ali Çelebi’nin bunun yanı sıra ifadeci bir anlatıma yönelik  değer ölçütlerinin araştırısı içinde olduğu da görülür.
ZEKİ ANTİK SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ
Antikayı yeni nesillere aktarabilmek, parçası olduğumuz bu müthiş tarihi daha çok kişiyle paylaşmak ve geçmişin günümüzü aydınlatması için faaliyet göstermeye başladık.
ZEKİ ANTİK 1980´ den beri ÜSKÜDAR´ da Antikaya ilgisi olanların, koleksiyonerlerin, dekorasyoncuların ve antika ticareti ile uğraşan esnafların aradıklarını bulabilecekleri, ellerindeki eserleri değerlendirebilecekleri bir mekan olmanın yanı sıra ´´ Mirasımıza Sahip Çıkmak ´´ düşüncesi ile mobilyadan küçük objelere ve tüm dünya ülkelerinin dekorasyon ürünlerini bulabileceğiniz, tamir, bakım ve restorasyon işlerini tecrübeli ustalarımız tarfaından yaptırabileceğiniz bir firmadır.
Şirketimiz 1994 yılından itibaren Avrupa ülkelerinden kültürümüze ait Antik eserlerin ithalinin yanı sıra diğer ülkelerin kültür ve sanatını taşıyan antika ürünlerin genelinin ithalini yaparak müşterilerimizin ve antika sektöründe faaliyet gösteren firmaların ihtiyaçlarını karşılamaktadır.
ÜRÜNLER CİLA VE TAMİR KİRALAMA İLETİŞİM
 İbrahim Safi  
1898 yılında Nahçıvan’da doğdu, 1983 yılında İstanbul’da öldü. Moskova  Güzel Sanatlar Akademisi’nde başladığı eğitimini yarıda bırakarak 1923  yılında Sanayi-i Nefise’de tamamladı. Bir bölümü Münih’te olmak üzere  1955 yılından itibaren 10 yıl yurtdışında araştırma yaptı. Rus resminin  bir ölçüde izlenimci paletle yumuşatılmış etkilerini yansıtan sanatı,  peyzaj geleneği üzerine kuruludur. İstanbul’un tarih ve doğa zenginliği,  resimlerinde canlı ve ışıltılı renklerle yer alır.
 Ayetullah Sümer  
1905 yılında İzmir’de doğdu, 1979 yılında İstanbul’da öldü. 1925 yılında  Fransa’ya gitti ve Güzel Sanatlar Okulu’nda dersleri dışarından izledi.  Güzel Sanatlar Birliği yönetiminde çalıştı ve öğrencileri ile As Grubu  adı altında sanat topluluğu oluşturdu. Türkiye’de Güzel Sanatlar  Birliği’nin geleneksel sergileriyle akademik-doğacı bir anlayışın  düzeyinde yaygınlık kazanmış olan sanat anlayışının temsilcileri  arasında yer alır. Bu anlayışa, doğa biçimlerini foto-realist bir  çizgiye yakınlaştıran ve zaman zaman biçimsel bir idealizm arayışına  yönelen eğilimiyle yeni bir alternatif oluşturur.
 Cevat Erkul  
1897 yılında İstanbul’da doğdu, 1981 yılında İstanbul’da öldü. Ailesinin  hukuk okumasını istemesi üzerine bir süre hukuk okudu. İDGSA Resim  Bölümü’nde Hikmet Onat Atölyesi’nde çalıştı. Zamanını sanata ayırmak  düşüncesi ile yargıtay üyeliğine kadar yükseldiği mesleğinden ayrıldı.  İzlenimci palete bağlıdır. İstanbul görünümlerini ışık etkileri içinde  yansıttığı resimlerinde Çallı kuşağının yaygınlaştırdığı anlayışa sonuna  kadar bağlı kalmıştır.
 Halil Paşa  
1857 yılında İstanbul’da doğdu, 1939 yılında öldü. 1876 yılında kolağası  rütbesiyle Askeri İdadiye resim öğretmeni olduğunda, dar vee sınırlı  alanda ilerlemenin mümkün olmadığını anlayınca Paris’e gitti. 1908  yılında emekli oldu ve sanata yöneldi. Sanata meraklı öğrencilere resim  dersleri verdi ve ilk kadın ressamlardan Müfide Kadri de Halil Paşa’nın  öğrencisidir. Asker ressamlar kuşağının son önemli temsilcisidir. Başta  manzara, portre türünde önemli yapıtlar bırakmıştır. Resimlerinin  bütünüyle izlenimci tekniği yansıtması nedeniyle bu yolu açanlar  arasında yer alır. Boğaz’ın şiirli ışığını ilk keşfeden o olmuştur. 
 Hayri Çizel  
1891 yılında Edirne-Dimetoka’da doğdu, 1950 yılında İstanbul’da öldü.  Asıl adı Hasan Hayrettin Çizel’dir. Edirne İdadisi’nde Hasan Rıza  Bey’den resim öğrendi. Daha sonra Sanayi-i Nefise’de resim dersleri  aldı. Devlet bursuyla Almanya’ya gönderildi ve Hofmann’ın atölyesinde  çalıştı. Yurda döndüğünde çeşitli okullarda resim öğretmenliği yaptı.  Tarihsel temaları işleyen resimlerinden sonra bütün çabasını peyzaj  üzerine yoğunlaştırmış olup 1914 kuşağı ressamlarının izlenimci paletine  yakındır. Göksu’dan, Hisar’dan, Kandilli’den, Anadoluhisarı ve  Kurbağalıdere’den yaptığı peyzajlarında, açık hava resminin renk ve ışık  etkilerini yansıtan değerleri egemendir. 
 Hikmet Onat  
1882 yılında İstanbul’da doğdu, 1977 yılında öldü. Bahriye Mektebi’nde  okurken bir taraftan da Sanayi-i Nefise’ye devam etti. Daha sonra Avrupa  sınavını kazanarak Paris’e gitti. Döndükten sonra akademide emekli  olana kadar çalıştı. Sergi düzenlemekten kaçan sanatçının ilk sergisi  ölümünden birkaç ay önce açıldı. Bir açık hava ressamı olarak  nitelendirilen sanatçının, özellikle deniz manzaralarına yakın duruşunda  bahriye subayı olmasının da payı vardır. 
Resimlerinde tuş tekniğinin ağır bastığı görülür. İstanbul’un şiirsel görüntülerini, renk tonlarına dayanan plan ayrımlarıyla vermeye çalışır. Bu yönüyle çağdaş sanatımızda usta bir peyzaj ressamıdır.
 Hüseyin Avni Lifij  
1889 yılında Samsun-Kavak’ta doğdu, İstanbul’da 1927 yılında öldü. 93  harbinde Türkiye’ye göç eden bir ailenin çocuğudur. Sanayi-i Nefise’de  kısa süre eğitim aldıktan sonra Paris Güzel Sanatlar Okulu’na  gönderildi. Düşünsel içerik, şiirsel alegori, onun resimlerini, daha çok  Fransız sembolistlerinin ya da romantiklerinin sanat anlayışına  yaklaştırır. Gölgesi ufka düşen ağaçlar, servilikler, kızılımsı bir  güneşin aydınlattığı gizemli manzaralar içli bir melankolinin ördüğü  ıssız yollar iç dünyanın dışa vurulduğu karmaşık ilişkiler Lifij’in  resimlerine içli bir şiirsellik katar.
 Naci Kalmukoğlu  
1896 yılında Harkof’da doğdu, 1954 yılında İstanbul’da doğdu. 1917  ihtilali nedeniyle yarıda kestiği Güzel Sanatlar Akademisi’nde öğrenim  gördü. Kalmuk Türkleri’nden olan sanatçı ihtilalden sonra Kırım ve daha  sonra Türk yurttaşlığına geçti. Peyzaj, portre ve çıplak konuları  üzerinde yaygınlaşan çalışmalarında, gelenekçi Sovyet realizmini, yer  yer akademik bir düzeye kayan izlenimci bir yapı gözlenir. Ele aldığı  konulara hakim tutumu, desen ve renk bilgisi TGSB’nin ortak disiplini  ile buluşturmuştur.
 Nazmi Ziya  
1881 yılında İstanbul’da doğdu, 1937 ylında İstanbul’da öldü. Babası  Dahiliye Nezareti Muhasebecisi Ziya Bey’dir. İlk özel resim derslerini  Hoca Ali Rıza’dan aldı. 1902 yılında Sanayi-i Nefise’ye girdi. 1908  yılında mezun oldu ve Paris’e gitti. Marsel Bacbet ve Royer’in öğrencisi  oldu. 1909 yılında Cormon’un atölyesine girerek 1914 yılına kadar  çalıştı. Yurda döndüğünde 1918-1921 ve 1923-1927 yılları arasında  Sanayi-i Nefise’de müdürlük yaptı.
 Osman Hamdi  
1842 yılında İstanbul’da doğdu, 1910 yılında öldü. Paris’te hukuk  okurken bir taraftan da Güzel Sanatlar Okulu’na devam etti. Yurda  döndükten sonra çeşitli memurluklarda bulundu. İstanbul Akeoloji  Müzesi’nin ukurlmasına katkıda bulundu. Bir Asar-ı Atika nizamnamesi  hazırlayarak eski eserlerin yurt dışına kaçırılmasını önlemeye çalıştı.  Arkeolog ve müzeci olarak tanınan sanatçı, çağdaş resim sanatımıza  kompozisyon türünde figürü oryantalist bir yaklaşımla getirmiştir.  Ayrıntıyı, bütünsel bir düzen içinde kavrayış, Osman Hamdi resimlerinin  temel özelliğidir.
 Sami Yetik  
1878 yılında İstanbul’da doğdu, 1945 yılında öldü. 1906 yılında  birincilikle bitirdiği Sanayi-i Nefise’de öğrenim gördü. Daha sonra  Fransa’ya gönderildi. Kuleli’de resim öğretmeni oldu. Gazetelerde sanat  üzerine makaleler yazdı. Asker ressamlar yetişmesinde etkin görevler  aldı. 1. Dünya Savaşı yıllarında Boğaz’da müstahkem mevkilerde görev  yaparken yakından izleme olanağı bulduğu savaş sahnelerini resimlerinde  işledi. Kurallara, klasik disipline bağlı bir sanatçı olarak görünmesine  rağmen, sanatı serbest tuşların özgür akışı içinde biçimlenir.
 Selahattin Teoman  
1901 yılında İstanbul’da doğdu, 1980 yılında ABD’de öldü. 1920 yılından  sonra Şevket Dağ ve Halil Paşa ile çalıştı. 1954 yılında Güzel Sanatlar  Akademisi’nde Ali Çelebi Atölyesi’ne devam etti. GSB’ne üye oldu.  Çoğunluğu İstanbul peyzajlarından oluşan resimlerinde izlenimci  anlayışın izleri görülür.
 Şevket Dağ  
1876 yılında İstanbul’da doğdu, 1944 yılında öldü. Sanayi-i Nefiseyi  1897 yılında bitirdi. Çeşitli okullarda resim öğretmenliği yaptı. Güzel  Sanatlar Birliğini’nin kurulmasında görev aldı. Sivil ressamlar  kuşağınını ilk üyelerindendir. Resim sanatımızda iç mekan (enteryör)  ressamı olarak tanınır. Camii içlerinin loş ve sessiz atmosferi  resimlerinde gizemli bir görselliğig göz önüne çıkarır. Resmin kyasik  tür sınıflandırılması dışında özel bir tema ressamı olarak öncülük  yapmıştır.
 Üsküdarlı Cevat  
1970 yılında İstanbul’da doğdu, 1939 yılında öldü. Harbiye’yi piyade  subayı olarak 1892 yılında bitirdi. Öğrenci iken “Kuleli Ressamı” olarak  ün yaptı. Görev yaptığı yerlerde, gezdiği, gördüğü mekanları  resimlerine taşıdı. Türk Ressamlar Cemiyeti kurucu üyelerindendir.  Sanatçı arkadaşlarının tabiri ile Üsküdarlı Cevat “yeşil ovaları,  dumanlı dağları, çöllerin kızgın kumlarını, kızıl ve koyu mavi semasını,  bize tanıtır ve bu yönüyle değişik yörelerin, iklimlerin manzalarını  sunar”. Sanatçı, asker ressamlar kuşağının ikinci temsilcileri arasında  yer alır ve birinci kuşağın getirdiği doğacı-gerçekçi sanat anlayışını  sürdürür. Daha çok usta bir suluboya ressamı olarak bu tekniğin  Türkiye’deki öncüleri arasında yer alır.
 İbrahim Balaban  
1921 yılında Bursa’ da doğdu. Nazım Hikmet’i tanıyarak onunla birlikte  hapiste resim çizmeye başladı. Resmin yanı sıra felsefe, sosyoloji,  ekonomi-politik konularında pratik bilgiler edindi. 1961 yılında Yeni  Dal Grubu ressamlarına katıldı. Resimlerinden dolayı tutuklandı. Saban  ardındaki köylü figürüne ağırlık verdiği köy yaşamını kendine özgü bir  resimsel düzen anlayışı içinde yorumladığı çalışmaları safyürek bir özle  doludur.
 Abidin Dino  
1913 yılında İstanbul’da doğdu, 1993 yılında Paris’te öldü. İlk  çalışmalarını Artist dergisinde yayımladı. 1933 yılında ise arkadaşları  ile birlikte D Grubu’nu, 1940′ta ise Liman Ressamları (Yeniler) Grubu’nu  oluşturdu. 1952 yılında kesin olarak Paris’e yerleşti. Değişik  dönemlerde Fransa Plastik Sanatlar onur başkanlığı ve New York Dünya  Sergisi sanat danışmanlığını yaptı. Resimleri, düşünsel ve görsel  temeller üzerine oturur. Dönemsel çalışmaları birbirine bağlayan; bu  düşünceselliğin, görselliğin sürekliliği ve kendi içindeki organik  ilişkisidir.
 Ali Avni Çelebi  
1904 yılında İstanbul’da doğdu, 1993 yılında öldü. 1918 yılında Sanayi-i  Nefise’de öğrenim gördü. 1922 yılında arkadaşları ile birlikta Münih’e  gönderildi. Yurda döndüğünde resim öğretmenliği yaptı.Yakın arkadaşları  ile birlikte Müstakiller Grubu’nu oluşturdu. 1944 yılında 6. DRHS’de  birincilik ödülünü, 1966 yılında Tahran Bienali Birincilik Ödülü’nü  kazandı. Müstakiller Grubu ile çağdaş Türk resmine aşılanan yeni  anlayışın öncüleri arasında yer alır. Hacimsel tasarım ve kitle etkisi  bu anlayışı belirleyen başlıca değerlerdir.
 Aliye Berger  
1903 yılında İstanbul’da doğdu, 1974 yılında öldü.Sanatçı bir aliden  gelen Berger, 1. Dünya savaşı yıllarında okulu kapanınca boş  zamanlarında desen dersleri aldı.1947-1950 yılları arasında J.B.Wright  atölyesinde gravür çalışmaları yaptı. 1954 yılında AICA’nın  İstanbul’daki genel kurulu nedeniyle Yapı Kredi Bankası’nın düzenlediği  resim yarışmasında birincilik ödülü aldı. Resimleri, gravür tekniğinde  olup yaşamını büyük ölçüde etkileyen Büyükada peyzajını ve yöre  özelliklerini içerir.
 Avni Arbaş  
1919 yılında İstanbul’da doğdu. İDGSA Resim Bölümü’nü bitirdi. 1946  yılında Paris’e gitti ve 1976 yılına kadar çalışmalarını orada sürdürdü.  1981 yılında Atatürk’ün 100. doğum yıldönümü nedeniyle düzenlenen  yarışmada başarı ödülü aldı. Doğa ile kökensel bağını koparmadığı  resimleri, ölüdoğa ve figür gibi belirli konular çevresinde, lekeci  anlayışın gerekleri yönünde gelişir.
 Bedri Rahmi Eyüboğlu  
1911 yılında Görele’de doğdu, 1975 yılında İstanbul’da öldü. 1927  yılında GSA’ya kaydını yaptırdı. İki yıllık öğrenimden sonra Paris’e  gitti. 1932 yılında tekrar Paris’e giderek A. Lhote atölyesinde bir yıl  çalıştı.1972 yılında DRHS’de birincilik ödülünü aldı.272 m2 büyük mozaik  panosuyla 1958 yılında Uluslararası Brüksel Fuarı’nda büyük ödülü  kazanmıştır. 1969 yılında Sao Paulo Bienali’nde onur ödülü almıştır. Az  malzemeyle çok şey anlatma sanatı olarak tanımladığı halk sanatı,  sanatçının coşku dolu bir üretimle biçimlenen resimlerinde tükenmez bir  kaynak oluşturur.
 Cevat Dereli  
1900 yılında İstanbul’da doğdu, 1989 yılında öldü. 1915 yılında kaydını  yaptırdığı Sanayi-i Nefise’de Onat ve Çallı’nın öğrencisi oldu.  1922-1923 yıllarında arkadaşlarıyla Yeni Resim Cemiyeti’ni kurdu. 1928′e  kadar devlet bursuyla Paris’e gitti ve orada çalıştı. Müstakiller Grubu  üyeleri arasına katıldı. 1940 yılında DRHS’de birincilik ödülünü, 1977  yılında Sedat Simavi Vakfı Görsel Sanatlar Ödülü’nü ve 1981 yılında  Atatürk’ün 100. doğum yılı nedeniyle düzenlediği sergide devlet  ödüllerinden birini kazandı.
 Devrim Erbil  
1937 Salihli doğumlu. 1955′te İDGSA Resim Bölümü’nde galeride Halil  Dikmen, atölyede Bedri Rahmi ile çalıştı. 1959′da arkadaşları ile  birlikte “Soyutçu 7′ler Grubunu” kurdu. 1965 yılında İspanya hükümetinin  bursuyla Madrid ve Barselona’da çeşitli incelemer aptı. 1966 yılında  “Tahran Bienali” birincilik ödülünü, 1973 yılında “Kültür Bakanlığı 50  Yıl Resim-Heykel Yarışması” Atarük ve Cumhuriyet Ödülünü, 1991 yılında  ise “Kültür Bakanlığı Devlet Sanatçısı Ödülünü” aldı. Bunların yanında  beş tane çeşitli yarışmalarda ödülleri vardır. Boyaresimden özgünbaskı  resme, değişik teknikleri deneyen sanatçı, 1980′li yıllardan sonra aynı  dokuyu muhafaza etmekle birlikte, kuş sürüleri ve kıyı izlenimlerinin  ışık efektleri altında titreşen görüntülerine ağırlık vererek yeni bir  dönemi başlatmıştır.
 Eren Eyüboğlu  
1913 yılında Romanya’da doğdu, 1988 yılında İstanbul’da öldü.  Romanya’nın Yaş kentinde GSA’nde resim öğrenimi gördü. 1930-1932 yılları  arasında Paris’te Andre Lhote atölyesinde çalıştı.Sanat yaşamının ilk  döneminde Lhote estetiğinin etkisi altınhda (konstrüktif) anlayışta  çalışırken, daha sonra resimlerinde eşi Bedri Rahmi’nin sanatından  etkilenerek daha renkçi ve yöresel resim anlayışına yöneldi. Anadolu  gezilerinde ve özellikle Bursa yöresinde eldığı esinlerle, yöre yaşamını  ve halk motiflerini, duyırlı bir anlatım içinde yansıttı. Renge  yönelmiş olmakla beraber biçimin hakim etkisini ve kompozisyona genel  kimliğini kazandıran yapısal yorumunu ihmal etmedi.Özellikle Türk kadın  figürlerinin gruplar halinde işlelndiği resimlerinde kendine özgü bir  üslup geliştirdi.
 Erol Akyavaş  
1932 yılında İstanbul’da doğdu, 1999 yılında ABD’de öldü. İDGSA Mimarlık  Bölümü’nü bitirdi. Yurtdışında çeşitli sanat merkezlerinde çalıştı.  Boyaresimleri yanında değişik araç gereçlerle oluşturduğu çalışmaları ve  özgünbaskı türünde yapıtları bulunmaktadır. Geleneksel hat ve  minyatürlerden aldığı esinlerle gerçekleştirdiği yeni çalışmalarında, bu  tür alıntıları parça ve bütün bağlamında değerlendirmekte,  kompozisyonun çatısını kendi sanat anlayışının yönlendirici etkenleri  ışığında kurmaktadır.
 Fatma Tülin Öztürk  
1949 yılında İstanbul’da doğdu. B.Ü. Dilbilim Bölümü’nden mezun oldu.  1971 yılında Özer Kabaş’la resim çalışmalarına başladı. 1972 yılında  İngiltere’ye gitti. Sanatçı resimlerinde, gözlemlediği nesne ve  görüntüleri somut öğelerle vermekte, nesneyi büyük bir boşluk içinde  yalın bir anlatım diliyle işlemektedir.
 Füsun Sağlam  
1953 yılında İstanbul’da doğdu. DTGSYO Grafik Bölümü’nü 1977 yılında  bitirdi. Avusturalya’da grafiker-illüstratör olarak çalıştı. 1986  yılında Türkiye Jokey Kulübü Resim Yarışması’nda ödül olarak mansiyon  kazandı. Büyük doğa parçalarını, uzak planda gören ve bütün içinde  ayrıntılara yönelen peyzaj resimlerinde, sanatın köklü geleneklerinden  aldığı esinlerle akademik formasyonun payını vurgulamakta ve sanatın  dönüşümcü estetiğinin önemine atıfta bulunmaktadır.
 Mehmet Güleryüz  
1938 yılında İstanbul’da doğdu. 1966 yılında İDGSA Resim Bölümü’nü, 1970  yılında Paris’te uzmanlık eğitimini bitirdi. 1979 yılında 3. Sedat  Simavi Vakfı Görsel Sanatlar Ödülü’nü, aynı yıl İstanbul Sanat Bayramı  “Yılın Eğilimleri Sergisi” altın madalya ödüllerini aldı. Fırça  tuşlarının birbirini izlediği kaotik bir form anlayışına ve psikolojik  figür düzenlemelerine yer verdiği resimlerinde rengin ve biçimin  çağrıştırıcı bir içerikle dolu olmasına özen gösteren sanatçı, çizginin  yapısal etkisini renk bağlamında çözümlemeye çalışmakta, yaşamla organik  bir anlam ilişkisinin görsel planda karşılığını yansıtmaktadır.
 Nejad Melih Devrim  
1923 yılında İstanbul’da doğdu, 1995 yılında Polonya’da öldü. İDGSA  Resim Bölümü’nü bitirdi. Sanatı günümüz soyut resminin bir uzantısıdır,  fakat etkileri somut olarak yansıtmaz. Çalışmaları kişisel deneyim ve  birikimlerle kazanılmış bir görüşün ve duyarlılığın ürünüdür.
 Neşe Erdok  
1940 İstanbul doğumlu. 1963′te İDGSA Resim Bölümü’nü bitirdi.1965-1966  yılları arasında İspanyol hükümetinin bursuyla Madrid’de resim  çalışmaları yaptı.1967-1972 yıllarında, devlet bursuyla ENSBA’da resim,  fresk ve vitray öğrenimi gördü.1973 yılında, “16. DYO Sergisi” özel  ödülünü, 1979 yılında “2. İstanbul Sanat Bayramı, Yeni Eğilimler  Sergisi” başarı ödülünü, 1980 yılında “14. DYO Sergisi” mansiyon, 1981  yılında “Vakko Büyük Resim Yarışması” birincilik ödülünü, 1986 yılında  “Sedat Simavi Vakfı Görsel Sanatlar Ödülü” nü aldı. Sanatçı, tekil  figürü, anıtsal bir resim teması olarak, psikolojik boyutlarını ön plana  çıkaracak anlatımcı bir uslupla yansıttığı çalışmalırında, anlam  vurgusu ölçülü deformasyonlar içinde verilir.
 Nuri İyem  
1915 yılında İstanbul’da doğdu. N. Ziya, İ. Çallı, H. Onat atölyelerinde  çalıştı. Leopold Levy’den dersler aldı. 1940 yılında yüksek bölümü  açılan akademiye yeniden girdi. Toplumcu-gerçekçi sanat anlayışını  paylaşan arkadaşlarıyla Yeniler Grubu’nu kurdu. Soyut ve soyut sonrası  olmak üzere iki dönem altında biçimlenen Nuri İyem’in sanatı, akademi  merkezli sanat görüşlerine karşıt bir seçenek üzerinde kimliğini buldu.  Somut içerik ve resimsel yapı, doğa anlamında sağlam konstrüksiyon, bu  resmi niteleyen başlıca elemanlardır.
 Ömer Uluç  
1931 yılında İstanbul’da doğdu. 1949-1953 yılları arasında Nuri İyem  Atölyesi’nde ilk resim çalışmalarına yöneldi. 1950′li yıllarda ABD’de  önce mühendislik sonra resim öğrenimi gördü. İçinde gizli figürsel  oluşumlar saklayan resimleri, fırça tekniğine dayalı özgün bir dışavurum  estetiği geliştirmeye yöneliktir.
 Özdemir Altan  
1931 yılında Konya’da doğdu. 1956 yılında İDGSA Resim Bölümü’nü bitirdi.  1971-1976 yılları arasında katıldığı bir yarışmada çeşitli ödüller  aldı. 1948-1956 yılları arasında kübist çalışmaları dikkat çeker.  1960′lı yıllara kadar tuş tekniğine dayalı dışavurumcu elemanların  ağırlıkta olduğu “romantik” dönem gözlenir. 1960′lı yıllardan sonra  fantastik ve düşsel temalar kendini gösterir. 1970′te ise temalar halı  sanatına yansır. Mekanik ayrıntıların kompoze edilmiş örnekleri üzerinde  resmine de karışacak olan motifler halı desenlerinde yeni bir uygulama  alanı bulur. Üçüncü boyut, renk, ışık ve derinlik gibi soyut kolajlar  paralelinde ortaya çıkan yeni endişeler son dönem çalışmalarını  biçimlendirmektedir.
 Zeki Kocamemi  
1900 yılında İstanbul’da doğdu, 1959 yılında öldü. 1916 yılında Sanayi-i  Nefise’ye girdi. 1922 yılında Türkocağı hesabına Münih’e gönderildi.  1929 yılında yakın arkadaşı ile birlikte Müstakiller Grubu’nu kurdu.  1939 yılında DRHS’de “Atatürk’ün Cenaze Töreni” adlı tablosu ile  birincilik ödülü kazandı. Resimlerinde doğa görüntüleri ve figürler,  Cezanne estetiğinden kaynaklanan görüş uyarınca, hacim ve mekansallık  ilkelerine göre biçimlendirilir.
 Hoca Ali Rıza  
1858 yılında İstanbul’da doğdu, 1930 yılında öldü. Rüştiye’deki  öğrenciliği sırasında resime olan kabiliyeti ile dikkat çekmiştir. Bunun  üzerine Nuri Paşa ve Süleyman Seyyit’ten desen dersleri aldı. 1884  yılında mezun olduğu Harbiye’ye hoca olarak atandı. İkinci  Meşrutiyet’ten sonra kurulan Osmanlı Ressamlar Cemiyeti’ne başkanlık  yaptı. Yurtdışına çıkmamış olan ressamlarımızdandır. Üsküdarlı olarak  anılan sanatçı, yaşamı boyunca İstanbul’un bu yakası ile özdeşleşti.  Yağlıboya çalışmış olmasına rağmen, daha çok bir karakalem ve desen  ustası olarak, bu türe giren çok sayıdaki çalışması ile dikkat çeker.
 Haluk Cemil Tanju  
1911 yılında İstanbul’da doğdu. Amerika’da Antropoloji ve Güzel  Sanatları yakından takip etme fırsatı buldu. Sanatçının özel stili,  neo-empresyonistik bir tür taşımaktadır. Ressam tarihi çeşmeleri  çalışırken özel stili dışına çıkarak grafik resim yoluyla tarihi  çeşmeleri belgelemiştir.
Koleksiyoncuların en çok ilgi gösterdikleri bazı antikalar şunlardır: Cam eşya; saatler; metal eşya; mobilya; seramik ve porselen eşya; halı ve kilim.Eski gümüş , mobilyalar , halı , kilim , işlemeli bez , kadife bezler , yatak örtüleri , bakır eşyalar , avizeler , tablolar , resimler , kartpostallar , efemeralar , pul , eski paralar , radyo , telefon , daktilo , eski mekanik eşyalar , el yazması kitaplar , eski çizgi romanlar , taşplak , eski plak ve pikaplar , askeri kıyafetler , kılıç , kama , eski madalya ve nişanlar.